ESER SÖZLEŞMELERİNDE İŞ TESLİMİ

 

Eser sözleşmelerinde teslim yüklenicinin yüklenmiş olduğu edimi sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hakimiyetine bırakmasıdır.

Teslim olgusunun gerçekleşmiş olması için iş sahibinin eseri kullanımına engel durumların olmaması gerekmektedir. Teslim olgusunun gerçekleşmiş olduğu hukuki işlem olmayıp maddi vakıa olduğundan tanıkla ispat edilmesi mümkündür.

Yüklenicinin işyerini terk etmesi ve iş sahibinin iş mahalline ve tamamlanmayan esere el koyması hukuki anlamda teslim anlamına gelmez.  Teslim ile açık ayıplarda muayene ve ihbar süresi zamanaşımı süresi başlayacaktır. Ayrıca iş sahibinin bedel borcu muaccel hale gelecektir.

Taraflar sözleşmede teslimin belli bir şekilde yapılacağını kararlaştırabilirler. Örneğin Eğer sözleşmede taraflar teslimin iskan alınması ile gerçekleşeceğini kararlaştırılmışsa bu madde delil sözleşmesi niteliğinde olup teslim ancak iskan izin belgesi ile kanıtlanabilecektir.

Geçerliliği resmi şekle tabi sözleşmelerin borçları artıran nitelikteki anlaşmaları da resmi şekilde yapılması gerekse de teslim tarihi tamamlayıcı bir husus olduğundan adi şekilde yapılması mümkündür.

Bu konuya ilişkin; Yargıtay 15. Hukuk dairesi Esas Numarası: 2017/1382 Karar Numarası: 2017/3332 Karar Tarihi: 09.10.2017

Faturaların Davalı İş Sahibine İmzası Karşılığı Teslim ve Tebliğ Edilmiş Olduğu ve 8 Gün İçerisinde İtiraz Edildiği İleri Sürülüp İspat Edilmediğinden İçeriklerinin Kesinleştiği

Davalı iş sahibinin tami ve bakım formu Sözleşmesinin Altını “Eksiksiz Teslim Aldım” Diyerek İmzaladığı Davalının Açık Ayıplarla İlgili Muayene ve İhbar Yükümlülüğünü Yerine Getirmediğinin Kabulü

Özeti: Mahkemece davalı iş sahibinin, davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi eksiksiz teslim aldığını kabul ettiği ve açık ayıplarla ilgili muayene ve makul sürede ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmediklerinden fatura içeriklerinin kesinleştiğinin kabulü ile hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sonradan ortaya çıkan gizli ayıp olup olmadığı, bunların nelerden ibaret olduğu, gizli ayıp varsa ortaya çıkmasından itibaren iş sahibinin gecikmeksizin ihbarda bulunup bulunmadığı ve gizli ayıbın ortaya çıktığı tarih itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre giderim bedelleri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekir.

Davacı … Otom. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … arasındaki davadan dolayı … 2. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.06.2015 gün ve 2014/112-2015/279 sayılı hükmü onayan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2017 gün ve 2015/15308-2017/1126 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, araç tamir ve bakımı nedeniyle yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup kalan iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.02.2017 gün, 2015/15308 Esas 2017/1126 Karar sayılı onama ilâmına karşı davacı vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararıyla araç tamirinden kaynaklanan eser sözleşmeleriyle ilgili temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiği ve eldeki tüm davaların devri de öngörüldüğünden dosya Dairemize gönderilmiş ve karar düzeltme incelemesi Dairemizce yapılmıştır.

Tarafların imzasını taşıyan 22.11.2012 tarihli tamir ve bakım sözleşmesi başlıklı belge ile taraflar arasında davalıya ait … plaka sayılı aracın hasarlanması nedeniyle tamir ve bakım için eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, sözleşme bedelinin KDV ile birlikte 60.382,84 TL olduğu, davalı iş sahibinin teslim alan kısmını, “eksiksiz teslim aldım” yazarak imzaladığı, davacı yüklenicinin yapılan tamir ve onarım işlemleriyle ilgili 24.12.2012 gün, 24168, 24169, 24170, 24171 ve 24172 sıra nolu faturaları düzenleyerek davalı iş sahibine teslim ettiği anlaşılmaktadır. Davalının daha fazla ödeme yaptığına dair bir savunması yoktur. Bu sözleşme ilişkisi nedeniyle 39.790,00 TL ödeme yapıldığı davacının kabulündedir.

Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmal etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eksik işlerle ilgili teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürmeye ve ihbarda bulunmaya gerek yoktur. Zamanaşımı süresi içinde işin eksik yapıldığı iş sahibince ileri sürülebilir.

Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi hükmünde bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.

Eldeki davada, az yukarıda tarih ve sıra numarası belirtilen faturalar davalı iş sahibine imzası karşılığı teslim ve tebliğ edilmiş olup 8 gün içerisinde itiraz edildiği ileri sürülüp ispat edilmediğinden içerikleri kesinleşmiştir. Yine davalı iş sahibi, 22.11.2012 tarihli tamir ve bakım formu sözleşmesinin altını “eksiksiz teslim aldım” diyerek imzaladığı ve bu beyanının irade fesadı sebepleriyle geçersiz olduğunu da ileri sürüp kanıtlamadığından işi eksiksiz teslim aldığı ve açık ayıplarla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabulü zorunludur. Bu halde davalı iş sahibi ancak sonradan ortaya çıkan gizil ayıpların varlığı ve bunları ortaya çıkmasından itibaren gecikmeksizin yükleniciye bildirmesi halinde giderilmesini ya da bedelinin iş bedelinden düşülmesini isteyebilecektir.

Bu durumda mahkemece davalı iş sahibi, davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi eksiksiz teslim aldığını kabul ettiği ve açık ayıplarla ilgili muayene ve makul sürede ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmediklerinden fatura içerikleri kesinleştiğinden, hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sonradan ortaya çıkan gizli ayıp olup olmadığı, bunların nelerden ibaret olduğu, gizli ayıp varsa ortaya çıkmasından itibaren iş sahibinin gecikmeksizin ihbarda bulunup bulunmadığı ve gizli ayıbın ortaya çıktığı tarih itibariyle mahalli piyasa rayiçlerine göre giderim bedelleri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp davanın sonuçlandırılması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan davanın kısmen kabulü doğru olmamıştır.

Yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2017 gün, 2015/15308 Esas 2017/1126 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.